Firuz Türker

Firuz Türker

Araştırmacı Yazar
[email protected]

ESAD İÇİN SONUN BAŞLANGICI?

06 Mart 2020 - 01:24

Türkiye'nin nihai amacı Suriye'nin parçalanması ve oradan toprak kapmak değildir. Esad'ın gitmesi, yurdunu terk etmek zorunda bırakılmış Suriyelilerin ülkesine dönmesinin sağlanması, demokratik seçimlerle yeni bir yönetim oluşturulması ve Suriye iç savaşının sona erdirilmesidir. Bunu da Türkiye'den başka amaçlayan yoktur.rnrnTürkiye'nin bu amacı, günümüz reel politiği içinde 'ütopya' gibi görünse de en kalıcı çözüm budur. Bunun dışındaki bütün çözümler, yeni sorunlar doğuracak ve Suriye güney sınırlarımızda ayağımızdaki nasır gibi duracaktır.rnrnTürkiye'nin amacını gerçekleştirmesi için gücü vardır. Vardır ama bu yolda karşısında pek çok güç, hele de süper güçler mevcuttur. Dolayısıyla Türkiye bu amacı güç yoluyla gerçekleştirmeye kalkarsa bunun bedelini çok ağır öder ve elindekini de kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Yaşadığımız deneyimler bunu açıkça göstermedi mi? 15 Temmuz, hendek kalkışması, Gezi, YPG ye yapılan yatırımlar ve en son olarak da alçak BAAS rejiminin başlattığı saldırı hep Türkiye'yi devre dışı bırakmak, dahası, elindekini de almak, kalan küçük bir parçayı da içimizdeki hainlere kolonyal bir ülke kalıntısı olarak bırakmak için yapıldı. Çok şükür milletimiz, Allah'ın inayeti ve doğru bir önderlikle bütün bunların üstesinden gelmeyi başardı.rnrnTürkiye yukarıda belirttiğim amacını tümüyle gerçekleştiremeyecektir. Ama ne kadarını yapabilse başarıdır. Bahar kalkanı harekatıyla bir adım daha atılmıştır. Ama sağlam adım atılmıştır. BAAS'ın derme çatma ordusunun nerdeyse dörtte biri imha edilmiş, kolu kanadı kırılmıştır. Haşdi Şabiler perişan edilmiştir. Hele İran corona illetine tutulduğundan bundan böyle onları lojistik ve insan gücü olarak desteklemekte büyük zorluk çekecektir. Rusya ise dersini almıştır. BAAS Rejimi artık gözüne hiç de hoş görünmemektedir. Türkiye ile olan ilişkisinin riske girmesi onu, bunu kaybetmemesi gerektiği yönünde akıllandırmıştır. Bütün bunlar Türkiye için büyük kazanımdır.rnrnŞimdi zaman, bu kazanımları kalıcılaştırmak; askerini ve lojisitik kaynaklarını dinlendirmek, daha ileri kazanımlar için güç stoklamak zamanıdır. bu dinlenmeye SMO nun da ihtiyacı vardır. Bu arada devreye girmek üzere olan yeni silahlarımız da sahaya inecek, hava savunma sistemlerimiz kurulacak, iç politikada ülkemizin amaçlarına ulaşma kavgasına taş koymaya çalışanlar geriletilecektir. Bütün bunlar için zamana ihtiyaç var. Evet insansız hava araçlarımızla yeni nesil savaşın bir örneğini verdik. Ne yazık ki sadece onlarla devam edemeyiz. Başladık Şam'a kadar gideceğiz diye bir şey yok. Öyle bir maceraya atılmak, her şeyi kaybetmeye, başladığımız yerin daha gerisine düşmemize yol açar. Durmak gerektiği zaman ve şartlar lehimize iken durmasını bilmek gerekir.rnrnRusya desteğindeki BAAS saldırısının amacı İdlib'i almakla birlikte, bundan daha önemlisi Türkiye'yi geri çekilmek zorunda bırakmak, büyük bir göç dalgası yaratarak başa çıkamayacağı bir sorun açmak ve devre dışı bırakmaktı. Hatta 'Hatay' hayallerini bile canlandırdı. Altı buçuk saatlik toplantıda neler değerlendirildi sanıyoruz. Bahar Kalkanı bütün bu hayalleri tuzla buz etti. Ateşkes, bizim istediğimiz şeydi. Çünkü istediğimizi almıştık. Esad rejimi büyük darbe yemiş, göç tehdidi durdurulmuş oldu. Bundan sonra BAAS'ın bir kolu, bir de bacağı eksik. BAAS'ın hava savunma sistemlerini daha etkili biçimde devre dışı bırakma imkanını da yarattığımız zaman -ki eli kulağındadır- elimiz daha da güçlenecektir. Esad'a gelince; o şimdiden bir siyasi mevtadır. Aldığı yara enfeksiyon kapacak ve zamanla çürüyüp bu yaralı 'esed'in işini bitirecektir. Bizimse daha çok işimiz var. Suriye iç savaşının sonlanmasını, yeni ve toprak bütünlüğü korunmuşrndemokratik Suriye'nin inşasında daha çok etkimizin olmasını sağlamak gibi.rnBunun için güce ve zamana ihtiyacımız var. 'Allah, yar ve yardımcımız olsun'

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum