Firuz Türker

Firuz Türker

Araştırmacı Yazar
[email protected]

AYASOFYA EGEMENLİK KONUSUDUR

13 Temmuz 2020 - 19:52

Danıştay karar verdi, cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile de Ayasofya camii ibadete açıldı. Böylece Fatih Sultan Mehmet Vakfı hukuki bir başarı sağladı ve Fatih Sultan Mehmet'in vasiyeti yerine getirilmiş oldu. Bu durum çok geniş çevrelerin tepkisine sebep oldu, dünyadan tepki gösterenler diplomatik dil kullanırken yurt içinden tepki gösterenler onlardan daha cüretli cümleler kurdular: haklı mıydılar?
Ayasofya yaklaşık beşyüz yıl cami idi. Onun cami statüsünden çıkarılması ve ibadete kapatılması İstanbul'un işgal yıllarında olmadı. 1934 de Atatürk'ün emri ve bakanlar kurulu kararı ile oldu. Bizdeki laikçilik adına karşı çıkanların gerçek sebebi bu olsa gerek. Asıl sebep İslam karşıtlığıdır. Söyledikleri diğer şeyler bahanedir.
Ayasofya camiye çevrilmedi, ibadete açıldı. O zaten cami idi. Kiliseden camiye çevrilmesi İstanbul'un fethi ile oldu ve yaklaşık 500 sene bu görevi yaptı. Bu gün sorulması gereken asıl soru neden ibadete açıldığı değil, durup dururken ya da kimlerin ve neyin baskısıyla müze yapıldığı olmalıdır.
Karşı çıkanlar egemenlik hakkımıza karşı çıkmaktadırlar. İç hukuk mahkememizin verdiği kararı, hukuksal dayanaklara göre değil, bu tür dayatmalara göre vermesi gerektiğini söylemektedirler. İçerden karşı çıkanlar ise bu dayatmalara ve egemenlik hakkımıza müdahaleye boyun eğilmesi düşüncesindedirler. Konuya bu açıdan değil, İslam karşıtlığı penceresinden yaklaşmaktadırlar. Bu nedenle de 'misilleme' gibi adice bir koz kullanılmakta, aba altından sopa gösterilmeye çalışılmaktadır.
Türkiye Ayasofya'daki tarihi mirası korumak için gerekli çalışmaları da başlatmıştır. Bizans'tan kalma eserlerin zarar görmemesi için gerekli önlemler alınacak yalnızca ibadet sırasında İslam inancına uygun olmayan görseller perdelenecektir. Bu çalışmalar için Unesco yetkilisinin de bulunduğu bir kurul oluşturulmuştur. Buna yönelik eleştiriler de yersizdir.
Türkiye devletinin kurumları kararlarını vermiştir. Buna saygı gösterilmelidir. Tehdit, şantaj, misilleme, korkutma, tahkir içeren açıklamalar yapanların itibar kaybıdır. Bu tür girişimler Türkiye'yi bu şekilde boyun eğdirilebilecek bir devlet sanmakla büyük bir yanılgıdır. Türkiye egemen bir devlettir ve egemenlik hakkını kullanmıştır.Nasıl kendi kararı ile müze yaptıysa, kendi kararı ile de o statüyü yeniden kaldırmıştır. İşin özü budur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum