AYASOFYA KONUSU?

Hülya Kartal Hocaoğlu / Ülke Postası

Fetö 2012'de Risale-i Nurları kelimeleriyle oynayıp sahteleştirdiğinde Üstad Said Nursî'nin vekil talebeleri ayağa kalktı "Bu ihanettir!" dedi, devletten, Reisten yardım istedi...

Üstadın vasiyetlerini arz etti...

İlki Risalelerin devlet eliyle resmen basılması..

Bu devlete büyük manevi güç verecekti..

(İki büyük belanın önüne geçecekti ki, birisi İslam aleminin Türkiye'ye, yani hilafet merkezine olan küskünlüğü kalkacak Türk-Arap kardeşliğini yeniden tesis edecek vs.)
Ve Ayasofya'nın açılması ki; hem lanetin kalkması hem de Hristiyanların da arzu ettiği ve dinsizliğe karşı Kur'ân'a dindar İsevilerin ittiba etmesini kolaylaştıracak! Bir de Risalelerin okullarda ders olarak okutulması...
Yani Ayasofya'nın açılmasını en çok fetönün başdüşmanı ve bizim de başmusallatımız fetö ve dinsizlik olan Nur talebeleri istiyor!...
Burada ayırt edeceğimiz nokta: Milletin devlet, hükümet ve Reis'e "Ayasofya!" talebini yüreği taşarak iletmesi başka...
Birilerinin milleti gazlayarak "Çıkalım!" diye çağrı yapması başka!... O çağrı yapanların kripto olduğu ve başka maksatlar güttüğü aşikar veya başka maksatlar güden kriptoların galeyanına geldiği....
En iyi ihtimalle kalabalık Ayasofya'da slogan atıp geri dönecek!... Ama kötü ihtimaller de o kalabalık ve galeyanla olabilir!... O bağıranların çoğunun vakit namazını kıldığı bile şüpheli!...
SultanAhmet sabah namazında dolup taşmadan Ayasofya açılamıyor!... Bu büyük arzumuzu zaafımız edip kullanmak isteyenlere fırsat veremeyiz.. Ama bu büyük arzumuzu devlet ve hükümet erkanına fakslar, tweetler, telgraf vs ile canlı tutmak ve hükümete çağrı yapmak başka şey...
Hükümetin içinde bile kriptolar varken onlarla en çok mücadele vermeye çalışan Reis'ten emir gelmeden yola çıkmak ötekilerin ekmeğine yağ sürmek oluyor.... Aradaki farkı anlayabiliyor muyuz?...

Hülya Kartal Hocaoğlu / Ülke Postası