GELECEK İRADESİ?

 rnrnİnsanoğlunun yaşadığı an'dan hoşnutsuzluğunu veya yetersizliğini "Gelecek hayalleri" ile avutması/sakinleştirmesi onun en temel yönelişlerindendir. Geleceğin içinde "Ölüm" olmaması ve geçmişini "zorunluluklar mahallesi" olarak tasvir etmesi özünde insanın yaratılırken fıtratına yerleştirilmiş "Cennet" özlemindendir. İnsanın yaşadığı hayatı "tekrarlanamayacak Cennet özlemi" olarak tablolaştırması ondandır.rnrnGeleceğin "Devlet" veya "Kariyer/Para" ile sağlamasının yapılması "güçsüz yok olur!" kültürünün baskın olmasındandır. Dolayısıyla gelecek aslında yaşanan anı değiştirme enerjisinin yorgunluğundan ibarettir. Her gelecek hamlesinde yaşanan anların da gerisine düşme hissi insanda "bensiz gelecek!" sendromu oluşturur. Bu sendromu sermayeleştiren iki aktör vardır: Politikacı ve Aydın!rnrnBilelim: Politikacı ve Aydın gelecekten bize el uzatır dili kullanır; karşı tarafa geçmiş ve bize elini uzatır gibi davranır! Oysa o karşıya geçmiş değildir. Bulunduğu yeri özlenen karşı gibi suna bilme becerisine sahiptir. Ellerimizin çoğu zaman boş dönmesi ve boşlukta hissetme sebebimiz çok açıktır: Politikacı ve Aydın elini kutsamak! rnrnOysa "Tanrının eli bizim elimizin üstündedir!" sözü sadece Politikacı ve Aydının gelecek pazarlamasının satış dilinden ibarettir. 2023 Kuşağı "Ellerini gör ve onunla kendini kavra!" tavsiyesidir.rnrn2023 KUŞAĞI