Karanlıkta Işık Arayanlar
Yaşama sevgisi olan insan, karanlıkta bile ışık arar. Çünkü onun kalbi sönmemiştir. Çünkü onun gözleri hâlâ umut görür, kulakları hâlâ hayatın fısıltısını duyar. Kimileri hayatı sadece günü kurtarmak için yaşar. Kimileri ise her yeni günle birlikte yeniden doğar.
Hayat, durduramayacağımız bir nehir gibi akıp gider. İster sev, ister kız, ister savaş… Zaman kimseyi beklemez. Durduramazsın. Ama yön verebilirsin. O nehrin ortasında küreksiz bir tekne gibi savrulmak yerine, rotanı belirleyebilirsin. İşte yaşama sevgisi dediğimiz şey tam da budur: Akıntıya değil, amaca doğru yüzmeyi seçmektir.
Kimi insanlar vardır, bir zifiri gecede bile yıldız arar gökyüzünde. Çünkü bilirler ki her karanlık sonsuz değildir. Her gecenin sabahı, her kışın baharı vardır. Onlar hayata küsmez, hayattan öğrenir. Kaybettikçe daha çok bağlanırlar, düştükçe daha sağlam kalkarlar.
Ama bir de hayatla küs insanlar vardır. Onlar için en parlak gün bile boştur. Çünkü onlar ışık görmek istemez. İçindeki yangını söndürmüş, umudu boğmuş, sevdayı yitirmiştir. Oysa yaşamak, sadece nefes almak değildir. Yaşamak, ruhun da nefes almasıdır. Kalbinin atmasını hissetmektir, bir çocuğun gülüşünde, bir dostun sesinde, bir ağacın gölgesinde hayatı yeniden görmektir.
Hayat gidiyor… Durduramazsın. Ama bir şey yapabilirsin: Ona değer katabilirsin. Sevgiyle, azimle, cesaretle… Bir adım daha atarak, bir insanın elini tutarak, bir hayalin peşinden giderek…
Çünkü karanlık bir odaya mum yakmak, karanlığa küfretmekten çok daha faziletli bir iştir.
Hayat seni beklemiyor, sen onu yakala!
Yaşamak bir seçimdir. Sen neyi seçiyorsun?
Rafet Ulutürk
FACEBOOK YORUMLAR