Türkiye’nin Yükselen Stratejik Merkez Oluşunun Anatomisi
Son yıllarda dünya siyaseti hızla Türkiye ekseninde yeniden şekilleniyor. Batılı medya kuruluşlarının Türkiye karşıtı kampanyaları artarken, küresel liderler birer birer Ankara'nın kapısını çalıyor. Peki neden? Türkiye ne yaptı da, artık herkes Türkiye’ye koşuyor?
Bu sorunun cevabı 2015 yılında başlıyor.
1. 2015: Hendek ve Darbe ile Türkiye’ye Diz Çöktürme Girişimi
PKK’nın hendek kalkışması Türkiye’yi Suriye'ye çevirmek isteyen bir planın ilk adımıydı. FETÖ'nün 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ise bu planın askeri ayağıydı. Ama Türkiye, tarihin gördüğü en büyük iç saldırı zincirine karşı direndi. Direnmekle kalmadı; yeniden kuruldu.
Halk sokakta devlete sahip çıktı, devlet de yönünü sahaya çevirdi.
2. Sahaya Çıkan Türkiye: Irak, Suriye, Libya, Karabağ
Türkiye 2016'dan sonra bekleyen değil; hareket eden ülke oldu. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekâtlarıyla Suriye’de terör koridorunu parçaladı. Irak'ta Kandil hedef alındı. Libya'da meşru hükümetin arkasında durarak denklemi değiştirdi. Karabağ zaferinde Azerbaycan’la omuz omuza mücadele etti.
Bu hamleler sadece askeri değil; politik ve stratejik meydan okumaydı.
Türkiye, artık sadece kendi sınırlarını değil; ümmetin, Türk dünyasının ve insanlığın kaderini savunur hâle geldi.
3. Şam'daki Hareket Dünyayı Çökertti
Türkiye’nin Suriye politikasında attığı her adım, sadece Ortadoğu'yu değil, dünyayı etkiledi. Şam merkezli denklemler çöktü. Türkiye'nin etkinliği arttıkça, Rusya, İran, ABD ve Avrupa Birliği Türkiye’yi hesaba katmak zorunda kaldı.
Astana Süreci, Soçi mutabakatları, Erdoğan-Putin görüşmeleri bu gerçeğin yansımalarıdır. Türkiye sahadaysa herkes masaya oturmak zorunda kaldı.
4. Bütün Yollar Türkiye’ye Çıkıyor
Ukrayna-Rusya Savaşı Türkiye’yi yeniden merkez yaptı. Tahıl Koridoru’ndan esir değişimlerine kadar bütün insani diplomasi Türkiye üzerinden yürüdü. Enerji krizinde Türkiye, Avrupa için geçiş anahtarı hâline geldi.
Bugün İsrail-Filistin geriliminden İran-ABD çatışmalarına, Afrika’daki darbelerden Çin-Rusya ilişkilerine kadar her denklemde Türkiye’nin adı geçiyor. Çünkü Türkiye sadece bölgesel güç değil; artık küresel oyuncu.
5. Putin Gelirse, Trump da Gelmek Zorunda Kalır
Ankara’yı ziyaret etmek, artık bir nezaket ziyareti değil; bir mecburiyettir. Erdoğan’ın liderliğinde inşa edilen yeni Türkiye, herkesin dikkatle izlediği, ilişki kurmak zorunda kaldığı bir merkezdir. Putin’in gelişi sadece enerji diplomasisi değil; yeni bir dünya düzeni arayışıdır.
Ve unutulmamalıdır:
Türkiye’nin dahil edilmediği hiçbir denklem kalıcı olamaz.
SONUÇ: OYUN BİTTİ, SAHNE TÜRKİYE’NİN
Bugün herkes Türkiye’ye geliyor çünkü Türkiye artık sadece bir ülke değil, bir merkez, bir yön, bir karar makamı. Bu durum sadece askeri gücün değil; stratejik aklın, diplomatik refleksin ve tarihi mirasın sonucudur.
Ve oyun bitti:
Artık Türkiye yokmuş gibi davrananlar değil, Türkiye’yi anlayanlar ayakta kalacak.
Rafet Ulutürk
FACEBOOK YORUMLAR