Rafet Ulutürk

Rafet Ulutürk

rafetuluturk@bulturk

CAMİYE GÖZ DİKENLERİN ALLAH'LA DERDİ NE?

13 Mayıs 2025 - 22:29

Bir Müslüman, Allah’ın evine el uzatır mı?
Bir siyasetçi, cami parasıyla servetini büyütmeye çalışır mı?
Bir doktor, bir milletin duasını alması gerekirken bedduasını kazanır mı?

Bunların hepsini bir kişi yapmış. Adı: Cevdet Çakırov.

Asenovgrad’daki Müslüman topluluğun yıllardır hasretle beklediği ikinci cami inşaatı, şimdi büyük bir skandalın tam ortasında. Ve bu kez konu sadece bir inşaat değil — konu: imanın, inancın, sadakatin yerle bir edilmesidir.

CAMİYİ DE YÖNETİMİ DE “ÖZEL MÜLKÜ” GİBİ GÖRDÜ

Yeni caminin temeli daha 2002’de atılmış, ama yıllarca süren ihmaller ve hesap kitap oyunları projeyi hep rafa kaldırmıştı. 2016 sonrası yeniden başlanan süreçte, doktor sıfatlı oligark Çakırov, “ben ilgileneceğim” diyerek halkın güvenini bir kez daha sömürdü.

Ama ne ilgilenme!
Çakırov’un gözü camide değil, kasadaydı. İnşaatın her aşamasını, malzeme alımından işçiliğe kadar tek başına kontrol etmeye başladı. Hatta dini usullere uygunluğu bile kendi belirlemeye kalktı! Camiye değil, kendi villasına inşaat yapar gibi davrandı. Yardım kasasındaki paralar kar gibi eridi. Yeni bağışlar için yerel iş insanlarına baskılar artmaya başladı.

Ve bu sırada, Asenovgrad’a yeni atanan imam gerçeği fark etti. Ama o da hemen susturuldu! Yeni imamın görevine son verildi. Demek ki bu derin yapının karşısında durmak, kaderini mühürlemek anlamına geliyor.

BİR CAMİ DEFTERİ: ARTIK KİMİN ELİNDE?

Zülfükar Ali adındaki bir vatandaşın sosyal medyadaki açıklamaları, meselenin boyutunu gözler önüne serdi. Anlatılanlara göre, Çakırov;

Bağış defterini gizlice ortadan kaldırmış,

Mimari projeleri ve inşaat belgelerini “kaybetmiş”,

Camiyi yasal statüye kavuşturacak "Akt 16" belgelerinin çıkarılmasını bizzat engellemiş.

Ve tüm bunlar olurken, geçmişte kendisine aracılık eden iş insanı Orhan Karaveli’nin tüm servetini gizlice üzerine geçirmiş. Orhan Bey’in, Lütfi Mestan’a yakınlığı nedeniyle Çakırov için bir “köprü” olması yeterliymiş. Sonrası mı? Kullanıldı ve çöpe atıldı. Bugün ne cami tamam, ne de adalet yerini bulmuş.

BU DÜZENİN MÜSLÜMANLA BİR ALAKASI YOK

Biri çıkıp da hâlâ, bu kişilerin inançlı insanlar olduğunu söyleyebilir mi?
Yoksa birilerinin “Allah” kelimesini sadece rant için kullandığı apaçık ortada mı?

Bugün Bulgaristan’daki Türk ve Müslüman toplumu bu örneği bir milat yapmalıdır. Camiye el uzatan, Allah’tan değil halktan korkmalı. Çünkü bu halk bir kez uyandığında ne Çakırov kalır ne de onun arkasındaki sahte duvarlar.

Cami parasına göz dikenin ahireti haraptır.
Halkı kandıranın geleceği karanlıktır.
Ve Allah’ın adını çıkarı için kullananların dünyası da, öteki âlemi de yok hükmündedir.

Bu halk artık susmamalı.
Halk, bunları ait oldukları yere: siyasetin çöplüğüne göndermelidir!


Rafet Ulutürk

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum