DAVUTOĞLU PARTİSİNİN YAPRAK DETAYINA DİKKAT..!

Ülke Postası ulkepostasitv@gmail.com
ABONE OL

Davudoğlunun parti amblemini görünce aklıma 1945-46 yıllarında Malatyada dikilen Atatürk heykeli geldi...rnHeykelin hikayeside en az heykel kadar enteresan... yazayım da azıcık Gülün isterseniz...rnrnyıl 1945…İsmet İnönü'nün Adolf Hitler özentisinin tavan yaptığı Ve İsmet'in gücünün Türkiye üzerinde iyiden iyiye hissedildiği yıllar. Zihniyet katı ve dayatmacı Şartlar Türkiye için çok ağır, Dünya Savaşı kapıda, fakat statükocu zihniyet için durum böyle değil.rnrnModernite'nin ayağında çarık üzerinde giysi olmayan yoksul halkın gözlerine sokulduğu o karneli yıllardan bahsediyorum heee Tüp gazı kuyruklarının bir hayli uzun olduğu bitlerin fakir fukara halkımızı helak ettiği, fakat buna rağmen İsmet'in halkımı aç bırakırım Ama babasız bırakmam diye partal attığı traji komik yıllar. hal böyleyken bile, heykel imalatları hızına önem verildiği. Bıyıkların milli şef formatlarına uygunlukta cetvelle ölçüldüğü. şapkasızların tutuklanarak cezaevlerine attıldığı karanlık buhranlı Türkiye günleri....rnrn1945/46 yıllarında; şu an Malatya vilayetinin önünde bir parmağıyla ileriyi gösteren ismetin heykelini dikmek için dönemin malatya valisi Ahmet Kınık kolları sıvar ve çalışmaya girişir. kampanyalar başlatır, malatya halkı yemeye ekmek bulamazken, Bu heykeli dikebilmek için halk adeta haraca bağlanır. İsmet'in heykelini yapmak amacıyla bağış adı altında tamıtamına 400 bin liraya yakın bir de para toplanır. Nihayet gerekli bronz kalıba dökülür heykel geliştirilir. Heykelin yapımı artık bitmek üzeredir,  İsmetin o devasa heykeli dikilecek. fakat şehirde Atatürk'e ait bir tane bile heykelin olmadığı akıllara gelir. Halkın buna tepki göstereceği düşünülür. Bu boşluğu doldurmak amacıyla hadi bir de Atatürk heykeli dikelimde ayıp olmasın. halk tepki göstermesin diye derhal Nevşehirli heykeltraş Hakkı bey (Hakkı Atamulu) tarafından alelacele Atatürk heykeli'de eş zamanlı olarak yapılır.rnrnİsmet'in heykelinin açılış gününe yetiştirmek lazımdır. Fakat vakit sınırlıdır. Nihayetinde İsmet'in heykelinden daha küçük bir heykel yapılır. 1947'de ismetin haşmetli heykeli ile Atatürkün orta halli heykelinin aynı gün büyük bir şenlik eşliğinde açılışı yapılır. Ne var ki açılışa katılanlar heykel üzerindeki örtü kaldırılınca gördükleri karşısında dehşete kapılırlar. heykeli gören herkes şaşırır. Kadınlar kızlar sağa sola kaçışır.. görüntü gerçekten hem komik. hemde iğrençtir. Üniformalı Atatürk ve yanında elinde Türkiye bayrağını tutan. erkeklik organı bile ortada olan çırılçıplak bir delikanlı genç vardır ! halk bu görüntüye hiç bir anlam veremez. İsmet İnönü'nün heykeli gerçekten muhteşem bir şekilde inşaa edilmiş. Fakat Atatürk'e ait olan heykel,onun manevi şahsiyetine hakaret niteliğindedir Heykelrnrnİlk açıldığında heykelin orjinali tam anlamıyla çırılçıplak. erkeklik organı da meydandadır. Malatya halkı buna çok öfkelenmiş olmasına rağmen,statikocu ve baskıcı rejimden korktuğu için hiçbir şekilde sesini çıkaramaz . fakat Biri Arapgirli, diğeri Pütürge'li olan iki genç, bir gece harekete geçer...Ve gece yarısı heykeldeki gencin erkeklik organı keserle kırılırak, heykel adeta sünnet edilir...İşin kötü tarafı ... Tam da o günlerde, dönemin bakanlarından Nihat Erimin Malatya'ya bir ziyaret gerçekleştirmesi söz konusu olacaktır... ve bu Ziyaretin gerçekleşmesinede sadece iki üç gün vardır..Koskoca Bakanı bu kırık heykelle karşılamanın ayıp olacağını düşünen yöneticiler,alelacele bu özürlü ve kırık heykeli onarmanın çarelerini aramaya başlarlar.. Vali yardımcısı heykele pantolon giydirelim teklifi sunar... vali yardımcısının teklifine göre, Doğal şartlar, yağmur güneş karşısında her yıl yeni bir pantolon hazırlanacak... Böylece heykel çıplaklıktan da kurtarılmış olacaktır..Bu görüşe pek sıcak bakılmaz... Kalkıp heykeli yapan Hakkı beye giderler... heykelin erkeklik organını kırdılar.. ne yapalım derler... Hakkı bey pratik bir çare üretir... O ebatlarda yaprak şeklinde ki bir parçayı getirip heykele monte eder... ve bu sorun giderilmiş olur.rnrnYıl olmuş 2019... Malatya'nın göbeğindeki bu çıplak heykelin hangi sanatı, hangi bilimi, hangi felsefeyi temsil ettiği hala çözülebilmiş değildir... fakat bana sorarsanız, şahsi kanaatim, İsmet İnönü'nün, bu heykeli Atatürk'ün rencide etmek maksadıyla yaptırdığıdır...Ve yine şahsi kanaatim tam 65 yıldır, yerinde duran bu heykelin malatya halkına anlatacağını anlattığı yönündedir...heykel anlatacağını anlatmış..Malatya halkıda anlayacağını anlamıştır...Dılayısıyla.. Malatya insanının sade...vatansever.. ve muhafazakar doğasına aykırı bir kompozisyon oluşturan bu çıplak erkek heykelin vadesi dolduğu... Ayrıca bu heykelin Atatürk'ün manevi şahsiyetine hakaret olduğu..Dolayısıylabu heykelin oradan kaldırılıp...Onun yerine Toplum düşüncelerine ışık tutacak... yönlendirici.. geliştirici.. eğitici veya öğüt verici ya farklı bir sanatsal öge ile...yada bir kütüphane ile yer değiştirmesi yönündedir... şimdi diyeceksiniz ki, Bayram değil... seyran değil.. sen bize bu mevzuyu neden anlattın... Davutoğlu'nun partisi için uygun gördüğü medya ile paylaştı kartı amblemini görür görmez ilk aklıma gelen Malatya'daki bu cenabet heykel olmuştu... Bu yüzden sizinle bu heykelin trajikomik hikayesini paylaşmak istedim... Bizler sağ 1945'te bu zihniyeti ortadan kaldırmaya çalışırken... gördüğüm kadarıyla aradan geçen 65 seneye rağmen bu ülkedeki zihniyet hiç değişmemiş... hep aynı kalmış... Hala masonik Öğelerle halka mesajlar veriliyor..Ve hala halk buna rağmen sessizce başına gelecekleri bekliyor..Şimdilik diyeceklerim bu kadar...rnşenay Tek