"TURNA BALIĞI SENDROMU"

Mustafa Murat Karahan mmuratkarahan38@gmail.com
ABONE OL

TURNA BALIĞI SENDROMU ;

İnsanın geçerliliğini yitirmiş eski düşüncelerinden kurtulamayarak yaratıcılığını köreltmesine ve yeni gerçeklere uyumlanmada zorlanmasına karşılık gelir. Roger Von Oech, bu kavramı "Beklenmeyeni Bekleyin" adlı kitabında turna balıkları üzerinde yapılan bir deneye atıfta bulunarak şöyle anlatır. Keskin dişleriyle kendinden küçük balıkları avlamayı seven turna balığının bulunduğu akvaryuma, içi su ve golyan balıklarıyla dolu çan şeklinde bir cam kavanoz ters şekilde zemine oturtulur. Turna balığı av olarak gözüne kestirdiği bu balıklara saldırıya geçer. Ancak, her denemesinde çok sert şekilde burnunu ve yüzünü kavanozun camına çarpar. Kavanozun formu ve ağırlığı nedeniyle golyan balıkları içeride kalmaya devam eder. Sayısız deneme sonrasında acı içindeki turna balığı durumu kabullenir ve denemeyi bırakır. Artık, golyan balıklarını görmezden gelmektedir. Araştırmacılar, turna balığının aldığı bu pozisyon üzerine kavanozu kaldırıp golyan balıklarını serbest bırakırlar. Turna balığı, minik golyanların akvaryum içerisinde özgürce yüzmelerine ve hatta burnunun dibinden geçmelerine rağmen onlara saldırmamaktadır. Von Oech, paylaştığı bu deney sonrasında; "Bir kural, eğilim ya da davranış iyice benimsendiyse; başlangıçtaki neden tümüyle ortadan kalkınca bile ondan kurtulmak çok zordur. Yaratıcı düşünce yalnızca yeni fikirler üretmeyi değil geçerliliğini yitirmiş olanlardan kurtulmayı da içerir. Bu yüzden var olan bir kuralı, programı ya da politikayı incelerken daima "Bu kural niçin kondu?" diye sormak iyi bir alışkanlıktır. Daha sonra "Bu nedenler hâlâ geçerli mi?" sorusunu sorun. Yanıt olumsuz ise bu kuralı eleyin." der. Ve sözlerini şu iki soruyla bitirir: 
"Hangi varsayımlarınızı güncelleştirmelisiniz?" 
"Hangileri artık geçersizdir ve bırakılabilir?" Ne dersiniz? Bu soruları yanıtlayabilmek yeni güne yeni  haftaya her zamankinden daha güçlü başlamamızı sağlamaz mı?

"Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünür, ama, hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.". TOLSTOY

Turna balığı sendromu olarak adlandırılan bu deney, kendi kendimize, geçmiş deneyimlerimize bağlı olarak
 oluşturduğumuz hayali engellerle, nasıl hareket edemez hale geldiğimizin harika bir tasviridir. Başımıza gelen birçok olayda, geçmiş başarısızlıklara bağlı olarak koyduğumuz bir takım var olmayan engeller yüzünden, burnumuzun ucundaki çözümleri göremez hale geliriz.

"Turna balığı yaşadığı deneyimlere bağlı olarak beyninde oluşturduğu hayali engeller nedeniyle değişen şartlara uyum sağlayamamıştır.”

Siz de beyninizde oluşturduğunuz hayali engeller nedeniyle bir çok şeyi yapmaktan kendinizi alıkoyuyor ve bahaneler mi uyduruyorsunuz? Lideri olduğunuz  kurumlarda acaba benzer yöneticiler ve personellerle mi çalışmayı tercih ediyorsunuz? Hatta onların da kendi beyinlerinde hayali engeller oluşturmasına yardımcı olacak yönetim biçimleri ve alışkanlıklar mı sergiliyorsunuz?
Ne dersiniz?