YAZDIN MI SAVCIM?
Asliye Ceza Mahkemesi heyeti olarak olay yerine keşif yapmaya gitmişlerdi. Davanın tarafları olay yerinde bekliyorlardı. Hakim , C. Savcısı ve bilirkişi gerekli incelemeleri yaptılar. Keşif minibüsüne döndüklerinde katip laptopun çalışmadığını söyledi.rnHakim: - Daktiloyu çıkar onunla yazalım dedi.rnKeşif minibüsünde eskiden keşiflerde kullanılan küçük bir daktilo vardı. Katip daktiloyu çıkardı, ama kağıdın takılmasını bilmiyordu.rn İş başa düşmüştü. On parmak yazmayı bilen Savcı iki kağıdı aralarına karbon koyarak daktiloya taktı. Düzgün olup olmadığını da kontrol ettikten sonra yazma işini katibe bıraktı. “ KEŞİF TUTANAĞI “ diye başlayan ve mahkeme heyetinin isimleri ve sicil numaraların yazıldığı bölümün nasıl yazılacağını da bilemiyordu katip. Daktilonun tuşları bilgisayara oranla daha sertti. Ayrıca başlık kısmı nasıl yapılacaktı? Laptopta bu kısım kayıtlıydı.rn Savcı daktilonun başına geçti. Kağıdı ortalayarak başlık kısmını yazdı ve devam etti.rn Hakim; “ ... Hakim ...... ... ..... refakatinde C. Savcısı .... .... katip.... ..... ve mübaşir ...... .... ile birlikte şoför ..... .... ‘e ait araçla olay yerine gelindi . “ dedi ve devam etti.rnSavcı söylenenleri harfi harfine yazıyordu. Her cümlenin bitiminde hakim:- Yazdın mı savcı bey? diye soruyor ve her defasında Savcı’dan:rn- Yazdım hakim bey, cevabını alıyordu. rn- Satır başı savcı bey,rn- Paragraf başı Savcı bey,rn- Yazdın mı Savcı bey?rndedikçe Hakim, rn- Tamam Hakim bey , yazdım Hakim bey.. cevaplarını alıyordu savcıdan. Mübaşir bir taraftan verilen talimatları yerine getirirken, bir taraftan bıyık altından gülmeye devam ediyordu. Şoför aracından biraz uzaklaşarak açıktan gülmeye devam etti. Katip heykel gibi donup kalmıştı. Davanın tarafları buna bir anlam verememişlerdi. rn Duruşmalarda uzun uzun yazdırmasıyla bilinen hakim, geleneği bozmadan ve hemen hemen her cümlede “ Yazdın mı savcı bey?” diye sormak suretiyle iki saat süreyle savcıya katiplik yaptırmıştı.Altı-yedi sayfadan ibaret zabıt taraflarca imzalanarak dosyaya konuldu.rn Dönüş yoluna geçilmişti. Ama katip daha kendine gelememişti.rnSavcının espri olsun diye Hakim’in duyamayacağı bir şekilde söylediği:rn- Bu keşiften alacağın parayı bana vereceksin E... , tamam mı? Bütün işi ben yaptım. sözüyle kendine geldi ve usulca;rn- Tamam savcı bey, diyebildi.rn Aradan onbeş-yirmi gün geçmişti. Bir gün katip E... savcının odasının kapısını tıklatarak içeri girdi. Elinde bulunan kağıt paraları savcıya uzattı. Keşif günü olanları unutan savcı;rn- Bu ne oğlum? diye sordu.rn- Geçen gün yaptığımız keşif parasının bana düşen kısmı diye cevapladı utana sıkıla.rn- Koy onu cebine ben o gün seni rahatlatmak için espri yapmıştım dedi ve kahkahayla gülmeye başladı savcı. Katip odadan çıktıktan sonra gülmeye devam etti. Katibin açık bıraktığı kapıdan içeri sessizce giren savcı arkadaşının sorusuna verdiği “ YAZDIN MI SAVCI BEY” cevabına bir anlam veremedi arkadaşı.