BENİM GÖZÜMDEN; ERDOĞAN!

İnci Salar incisalar@gmail.com
ABONE OL

Tarih Profesörü Mehmet Çelik'in kendisinden dinlediğim Tarihin acı gerçeklerinden bir kesiti bu günün simetrisine taşıyıp gerçeği görebilmek adına, buraya aktarmak istedim. rnrnYıl 1958,Irak da darbe yapılıyor. Kan gövdeyi götürüyor, Asker ile Kral tarafı ve aşiretler çatışıyorlar. O zamanda da, bu ağır çatışmanın ablukasında kalan Kürtler, Araplar, Türkmenler kaçarak Türkiye sınırına gelip dayanıyorlar. Türkiye buna karşılık sınıra iki piyade asker yollayarak, bu sığınmayı kontrollü yapmak istiyor. Amaç eli silahlı taraflar sızmasın, ateş altında kalan mazlum halk içeri alınsın. rnDaha o gün, asker sınırda konuçlandığı an, ABD Büyükelçisi Ankara'da Başbakanlık binasına geliyor. rnDönemin Başbakanı Adnan Menderes.. rnRandevusuz direk hışımla Binaya giriyor, o sırada merdivenlerden inen müsteşar Büyükelçiyi görünce şaşırıyor, Ekselansları ne oldu, hayrola? diyor. Başbakan nerede diyor Büyükelçi. rnMüsteşar, Bakanlar Kurulu Toplantısı var şu an, orada deyince Büyükelçi Müsteşarı iterek merdivenleri çıkıyor, selamsız sabahsız direk kapıları açarak Kurul Toplantısının yapıldığı odaya dalıyor. Herkesin şaşkınlığı altında Başbakan'a sirke suratıyla, parmağıyla işaret ederek, emir kipiyle; Odana Gel diyor ve çıkıyor. rn15 dakika Rahmetli Menderes ile odasında görüşüyor sonra ikisi birlikte odadan çıkıyor, merdivenden birlikte inerek Büyükelçi'nin aracının önüne geliyorlar. rnBüyük elçi aracın önünde bir süre duruyor, Menderes afallıyor. Özel kalemi orada, koruması orada, şöförü orada, Menderes'in gözlerinin içine bakıyor. Bir süre sonra Menderes anlıyor ki, kapımı aç diyor. Menderes hazırol'da Büyükelçiyi yolluyor öyle odasına çıkıyor. Arkasından bir kaç saat sonra Başbakanlığa Büyükelçilik bir Faks çekiyor. rnArşivlerden alınmış mühürlü faks'ta yazan aynen şu; rnIrak sınırında bir askerî hareketlilik gördük. Irak sınırınıza adım atmayacaksınız. BU BİR RİCA DEĞİLDİRrnYani emirdir. rnMenderes'in cevabı ise şöyle oluyor; rnABD'ye bölgemizde barışa yaptığı katkıdan dolayı minnetarız.. rnTabiki böyle yazacak değil mi? Bir gücümüz yok, askerimiz ABD emrinde, İstihbaratımız keza maaşını ABD'den alıyor. Ne diyecekti Menderes, odasına kapı bile çalmadan cüretle giren sahibi ABD'ye? rnOrada ne işiniz var mı diyecekti? rnDarbeyi siz yaptınız mı diyecekti? rnNitekim olaydan tam iki yıl sonra Menderes Çelik Fabrikası kurmak için ABD'den kredi istiyor, uzun süre oyalanıp vermeyeceklerini anlayınca bu defa krediyi Rusya'dan istiyor. Rusya parayı veriyor arkasından 27 Mayıs 1960'da ABD yapımı darbe iniyor. rnrnİşte şimdi bu tarihi, kahredici gerçekleri gelelim 2002 Türkiye sonrasına koyalım.rnBugün ABD değil Başbakan'ın odasına dalmak, yolladığı en kıdemli adamına bile ayar çekilerek Başkan'ın kapısından yollanıyor. rnRusya'dan S-400 alırken ABD'ye hesap bile vermiyor. rnBir telefonla Putin buraya geliyor, bir sabah kalkıp kendi gidiyor. rnDarbe yapıyorlar indiremiyorlar, algı yapıyorlar tutmuyor, Ekonomik saldırı yapıyorlar, güçlenen Ekonomi saldırıyı süspanse edebiliyor. rnParmak sallıyorlar Erdoğan o parmağı kibirlerine gömüyor, dünyaya rezil oluyorlar, karizma çiziliyor. rnOnun yaptığı dik duruşu ne İngiltere yapabiliyor ne Almanya ne Fransa. rnFransa örneğinde olduğu gibi, biri dik durmaya kalksa ülkesi karışıyor. rnBugün o yüzden Trump da dahil bütün Dünya Liderleri Erdoğan'a hayran. rnHalkının; ezilmişliğin, içeride ve dışarıda teslimiyetin müstemleke kompleksini onun sayesinde üstünden atmış coşkusunu da arkasına alarak önüne çıkartılan her engele postayı koyarak her engelden güçlenerek çıkıyor. rnEvet Dünya dengeleri değişiyor doğru, ama bu yeni dengeler bir Dik duruş zafer hikayesi ile Türkiye'yi de içine dahil ediyor bugün. rnBirileri yeni dengelerde ekmek yiyecekse Bizimle de bölüşmek zorunda olduğunu öğrenmek zorunda kalıyor. rnÇünkü bugün; Milli Ordu, Milli Kolluk Kuvvet, Milli İstihbarat, Milli Cumhur İttifakı ve Milli, Yerli Millet sonunda dengelerin genini değiştirdi ve nerede kalmıştık diyerek özlediği genlerine döndü. rnBugün olan işte budur. rnGünün sonunda kabul etmek zorunda kalacakları tek gerçek artık eski Türkiye'nin tarih olduğudur. rnArtık varlığını idame ettirmek isteyenler bize rağmen değil, bizimle yürümek zorunda olduklarını öğrenmek üzere olanlardır. rnAn meselesi ve Erdoğan Devletimizin başında oldukça..! rnİnci Salar