HAMBURGERCİDEKİ SON SİPARİŞ UYUŞTURUCU DOSYASIYMIŞ!

Binnur Günay - Algı uzmanı, Araştırmacı - Yazar binnur-gunay@ulkepostasi.com
ABONE OL

CHP'nin lokomotif olarak tasarlandığı sistematik bir kara propaganda dosyası var elimizde. 
Bu dosya CIA'nın Saddam Hüseyin için hazırladığı dosyadan tek farkı Saddam Hüseyin'e muhalif içeride aktif siyasilerin bulunmaması ve projenin göstere göstere icra edilmemiş olmasıdır.
Netice itibariyle "sözde" senaryolar üzerinden bir haçlı koalisyonu ile ülkenin işgal edilmesi hakikatine bütün bir dünya şahit olmadı mı?
Demokrasi ve hürriyet etiketinde, anayasal dokunulmazlık şemsiyesi altında aktif edilen operasyonun aktörlerinin yine sistematik olarak dizayn edilmesi kara propagandanın etki gücünü son derece yüksek kılmaktadır. 
İlk etapta CIA'ya çalışan düşünce kuruluşları "Thing Tang"ların organize bir şekilde sözde bağımsız uluslararası STK'lar marifeti ile yerli işbirlikçilerden elde ettikleri sözde bilgi, belge ve istihbaratları harmanlayıp, raporlaştırarak CIA'ya teslim ettiklerine dair rapor algısının hakim olduğu kanaatine kapılıyoruz.
Belirlenen hedefe doğru döşenen yol taşları hükmündeki bu süreçte görev alanların tamamının yabancı istihbarat servisleri ile organik olarak cereyan eden etkileşimlerinin tek hedefi var; sistemi ayakta tutan iradi mekanizmayı belirlenen alana hapsedip, işgale uluslararası "haklı gerekçeler" temelinde alt yapı hazırlamaktır. 
Aşama aşama belirlenen sürece dikkatlice baktığımızda hiçbir mevzunun siyasi söylem olarak belirlenmediğini görmemiz mümkün oluyor.
Rapordaki ana başlıklar şunlar:
 -Cihatçılara her türlü destek veren bir devlet siyasi rejim menşei belli olmayan(!), kayıtdışı para akışının var olduğu ve bu trafiği yöneten (!) devlet
-Organize bir şekilde ordu ve güvenlik teşkilatlarının "uyuşturucu" ve "kaçakçılık" konusunda hükümetin direktifleri ile senkronize çalıştığı.
-Diktatoryal yönetim algısını pekiştirecek baskı ve insan hakları ihlalini içine alan algı propagandaları.
-Ordumuzun sistematik olarak kimyasal silahlar ve insansız hava araçları ile katilamlar yaptığına dair kara propagandaları ve bir çok ana başlıkta sıralanacak tezgah dosyaları mevcut.
Bütün bu propagandaların gösterdiği hedef nedir?
Türkiye'yi uluslararası arenada yalnızlaştırıp, yaptırımlar ve işgal koalisyonları marifetiyle Irak ekseninde bir sürece oturtmak ve parçalamaktan başka bir hedefe hizmet etmiyor. 
Bu süreç ve tezgaha dair devlet mekanizmasını yöneten siyasi irade göstere göstere sergilenen bu provokasyonlara karşı hangi refleksleri sahada icra ettiriyor bilmek lazım. 
Kanaatim o ki Bakan Soylu'da ifadesini bulan deşifre oldukça önemliydi.
Ne dedi Soylu Bakan; "hamburgercideki siparişlerini iyi almış."
Siparişlerin bilindiği kanaatindeyim.
Kime ne, ne kadar, kimlerle nereye kadar gidilecek, teslimatlar nereye yapılacak tek tek belirlendiği düşüncesindeyim.
Peki soru şu; bu sürece hizmet eden işbirlikçiler bilinmiyor mu?
Bilindiği halde gereken mi yapılamıyor? Konjonktürel durum ve şartlar mı hesap ediliyor?
Şundan eminim ki Kılıçdaroğlu'nun belirttiği teslimat tarihi "8 Kasım" olarak karara bağlanmış. 
O halde 8 Kasım'dan sonra düğümler çözülecek...
CHP'nin bir milli güvenlik sorunu olduğu ve gereğinin yapılacağına dair izlenimlerim var.
GEREKENİ GEREKTİĞİ YERDE YAPABİLMEK MÜESSES NİZAMIN DEVAMINI VAR KILAR!
Rabbim devletimizi, milletimizi ve ordumuzu muvaffak kılacak.

Binnur Günay