Hepimiz Şizofreniz.

Altan BEZEK altanbezek@gmail.com
ABONE OL

Kendimize kurduğumuz hayali dünyalarda yaşıyoruz. 
Beynimiz sürekli geleceği tahmin etmeye çalışıyor. Başımıza gelecek konuların hepsini önceden tahmin etmeye çalışırken kafamızdaki mevcut hayallere zıt düşecek olayların gerçekleşmesinden korkuyor. Başımıza gelecek her şeyi önceden tahmin etmeye çalışırken başkalarının hayallerine kapılıp sürüklenmekten korkuyor. Tabi eğer zaten sürekli başkalarının hayallerinde yaşamayı kendine yuva edinmiş işe o hayalleri destekleyici gelecek planları yapıyor da olabilir. Bu kez daha çok başka başka kişilerin hayallerinin mevcut hayallerinde inandığı kişinin hayallerinin bozmasından korkuyor. Aslında fark eden bir şey yok hatta daha güvenli. Geleceği hayal etmeye çalışırken kendi duvarının güçlerini sınıyor tekrar tekrar daha fazla risk alma miktarını düşürerek kendi güçlerini sınıyor. Aslında yarattığı dünyanın sınırlarından emin olmaya çalışıyor. Ayrıca bu sınırların kendisine aynı şekilde yürümeye devam edebilmesi için yollarını açık bırakıp diğer yolları kapatıp kapatmadığından emin olmaya çalışıyor.
 
Gelecek konularına bulaşabilecek zehirlerden ancak yine aklın kendini güvende hissedip hissetmemesi ile kontrol ediyor nabız yokluyor. Değişmek kelimesini defalarca tekrarlayıp dursa da değişmenin onun elindekilerinin ve beynindekilerinin değişmesi anlamına gelmesinden korkuyor. Bu yeni halinin başlangıcından itibaren sürekli pür dikkat ve sinir stres ile karşılıyor eğer yapmıyorsa zaten kendini bu değişime zamanla hazırlamış bir zihinsel alt yapıya sahip olmuş olabilir. Sonuç olarak yine yolunu çizen birinin yolculuğunun geçtiği bir nokta haline geliyor. Gelecekte yaşayacağı olaylar arasında, geçmişte yapamadığı fakat yapmak istediği şeylerin fırsatları yeniden yakalama umudu besliyor. Neredeyse her gün aynı hayallerin yüzde doksanını tekrarlayıp yeterli zihinsel ağırlığa ve hayali doygunluğa ulaşmışlığın verdiği yalancı dünyanın olgunlaştığını zannederek zaman harcamaktadır. 

Beynimiz sürekli geçmişi tahmin etmeye çalışıyor. Başımızdan geçen her olayın önceden tahmin ettiği şekilde gelişip gelişmediğini kontrol ediyor. Kafamızdaki mevcut hikayelere zıt düşüp düşmediğini kontrol ediyor. Beynimiz sürekli Geçmişi hatırlamaya çalışıp her seferinde eksik hatırladığı yerleri kendince doldurmaya çalışıyor. Ayrıca sürekli geçmişten ders çıkarabilmek için öylesine yaşayıp geçtiği geçmişi yeniden hatırlamaya çalışarak eksik parçaları yine oluşturmak istediği geleceğe bağlı olarak yorumlamaya çalışıyor. 
Kendi rolünü sürekli sabit tutmaya çalışırken hayalindeki kişiliğin kendisinde var olduğunu fakat bunu anlayan az kişi olduğunu düşünerek düşünce dünyasının gerçekliğine iyice inanmaya başlıyor.

Böylece yalancı dünya inşaatı devam ederken bir yandan binlerce rol model olabilecek hayatların film karelerine ulaşmaya çalışıyor. Reklamlarda gördüğü o renkli hayatları ve kıyafetleri yakalayarak mutluluğu yakaladığını sanıyor.
Peki insan nerede? O an nerede? Ne kadar gerçeğe ulaşabilir? 
Sadece eğitimi kadar gerçektir. Bilgisi kadar gerçektir. Sorgusu kadar gerçektir. Kendi şizofrenliğinin farkına vardığı kadar gerçektir. Yani cehaletinin farkına vardığı kadar.
    
Altan BEZEK