KATİLLERLE BİR ARAYA GELMEK !

ABONE OL

         Yazan Mustafa DÖNMEZ

Bugün 1 Nisan 2024 Kıbrıs kahramanı Albay Muzaffer Tekin’in ebediyete uğurlanmasının üzerinden 9 yıl geçti. 1972 yılında Kara Harp Okulunu bitirdi. 2 yıl sonra Teğmen rütbesinde Kıbrıs Barış Harekâtına katıldı. Savaşta büyük kahramanlık gösterdi. Tankıyla aldığı tepeye ismi verildi. Yüzbaşı iken Piyade Sınıf okulunda komutanı olduğu teğmenlerin karıştığı bir olayda onları korumak maksadıyla kendisini feda etti. Ve Ordudan atıldı. Cesurluğu kadar insani yönü çok kuvvetliydi. Türk Milletine gönül verdi. FETÖ kumpasıyla içeri girdi. Önce Milleti sonra kendini feda ettiği 84 devresi Subaylar onu cezaevinde yalnız bıraktı. Masumdu. Duruşmalarda Fethullahın şakirtleri Hakim ve Savcılar vardı. 7 yıl yattığı hücrede hastalandı kanser teşhisi kondu. Hastalığı tedavi edilebilirdi cellat şakirtler onu bırakmadılar. Kanser son evreye geldiğinde dışarda ölsün diye son anda bıraktılar.   Bugün Yargıtay 8. Dairesinde onun cellatları Hakim ve Savcıların sanık oldukları davaya katıldım. Şakirt Hüsnü Çalmuk 11 gündür savunmasını veriyor. Havadan sudan, magazin konularından, ottan püsürden, seçimlerden, bahsediyor ancak kendisine getirilen suçlamalara cevap vermiyor. Yargılama yapan Hakim ve Savcılar Hüsnü Çalmuk’un hikayelerini dinlerken uyukluyorlar. Ara sıra kendilerine geldiklerinde ona bu konuşmaların senin savunmalarınla ne ilgisi var diye soruyorlar. Şakirt Hüsnü otomatiğe bağlamış sırasıyla 3 değişik söylem geliştirmiş.   -Anlattığım çok önemli bir konu başkanım, benim savunmamın bel kemiği bir konuya geleceğim,   -Tamam Başkanım asıl konuya geliyorum   -Evet bitiriyorum az kaldı diyor ama bir türlü mevzuya gelemiyor. Hüsnü top çevirdikçe Silivri Baş celladı Hasan Hüseyin Özese’de kendinden geçmiş bağlandığı Segbis sisteminde esniyor sonra uyuklamaya geçiyor. Oturduğu sandalyede düştü düşecek araya giriyorum Başkanım söz vermeyecek misiniz, geçen duruşmada aldığınız ara karar da böyleydi. Diyorum. Başkan kendisinden geçmiş duymuyor bile. Bu arada Şakirt Hüsnü fırsattan istifade FETÖ propagandası yapıyor. Yargıtay ve Danıştay kararlarını eleştiriyor. Hüsnü coşmuş giderken yine araya girip Başkanım söz vermeyecekseniz söyleyin, Şakirt Hüsnü yalanlarını otomatiğe bağlamış aleni suç işliyor bari ikaz edin sadede gelsin diyorum. Söz almadan bir daha konuşursan seni dışarı atarım diyor. Bu süreç devam ediyor mahkeme sonlanmaya yakın bana söz veriyor. Peki konuş sorun varsa sor diyor. Soruyorum Hüsnü Çalmuk cevap versin; Mühimmata sarılı bulunduğu iddia edilen gazetelere ne oldu diyorum. Hüsnü Çalmuk duymamazlıktan geliyor. Başkanım cevap yok mu diyorum. Başkan Hüsnü’ye bakarak evet cevap ver diyor. Hüsnü Mustafa Dönmez konusunu çalışmadım süre istiyorum diyor geçiştiriyor. Başkanım kriptolu telefon konuşmalarım var üstelik tutuklanmadan 5 sene önce kaydedilmiş 346 sayfalık konuşma tapeleri nerededir? Bu konuşma tapelerini onlara kim vermiş sorulsun diyorum. Hüsnü Çalmuk, O konuya geleceğim diyor yine günlük siyasi demeçler veriyor. AKP’ye yalakalık yapıyor. Ama konuya girmiyor. Başkan; Evet Sayın Özese siz ne diyorsunuz diye soruyor. Muzaffer Tekin’in baş cellatı Hasan Hüseyin Özese ‘Valla benim bir telefonum var o da hanımın üzerinedir. İnanın başka bir telefonum yok diyor. Başkanım bu konuyu anlamadı galiba diyorum soruyu tekrar etmiyor başkan. Başkanım ne oldu soru sorun dediniz sorulara cevap yok. Başkan geç oldu bugünlük bitirelim diyor. Ve duruşma bitiyor.   Ruhun şad olsun Muzaffer Komutan durum bizim buralarda aynı. Değişen bir şey yoktur.