Türkiye eksenli olarak dünyada neler oluyor?

AB de, Türkiye’ye ambargo kararı almaya yakın… Doğu Akdeniz politikamızı kabul etmiyorlar. Etmeyecekler de… Ancak AB, askeri olarak yetersiz. Yaptırımları umurumuzda olmaz.

Türkiye eksenli olarak dünyada neler oluyor?
12 Aralık 2020 - 20:20
Analiz Haber
ABD, Türkiye’ye ambargo kararı aldı. Diyor ki: “S400’ler bir yıl çalıştırılmayacak.” Trump, Biden’in kucağına pimi çekilmiş bir bomba bırakmak istiyor belli ki? Ya da kibirleri, Türkiye’nin Rusya ile aynı blokta birleşebileceğini kabul etmiyor. Türkiye ise S400 konusunda geri adım atmayacak, bu da kesin… Ve aslında bu işin, ambargoyu kişisel bazda uygulasalar da, bir orta yolu da yok… Artık ok yaydan çıkmış durumda… Bir daha geri dönmez. ABD, Türkiye yerine, Kuzey Irak ve Suriye’deki Kürtleri tercih edeli epey oluyor…

Sadece PKK, YPG ve PYD bazında demiyorum Kürtleri… İçimizde bazılarının Kürt alerjisi yüzünden, kendi meclisinde defalarca Türkiye’ye katılma önergesi vermiş olan ve PKK’nın Türkiye’den sonraki en büyük düşmanı olan Barzani’yi de bizzat ABD kucağına biz ittik. Ancak ABD’nin asıl baş belası Çin, bize yönelmesini biraz da Çin istiyor ve bunu da kendi teknolojisinin bölgedeki temsilcisi olan BAE aracılığı ile yapıyor. İsrail mi? İlginçtir ki, Türkiye ile beraber hareket etmek istiyor ama kendi içinde birlik olamıyor.
Neyse…
AB de, Türkiye’ye ambargo kararı almaya yakın… Doğu Akdeniz politikamızı kabul etmiyorlar. Etmeyecekler de… Ancak AB, askeri olarak yetersiz. Yaptırımları umurumuzda olmaz. Öz kaynak olarak dışa bağımlı. Enerji kaynakları yetersiz. İngiltere ile sorunları çözülmedi. Türkiye ve Rusya ittifakı ile AB’nin bütün gücü boşa çıkabilir.
Neler olabilir, ne yapmalı?
Şöyle bir gerçek var… Devletler, ordu ile güçlenir, ordusunun gücü ile ayakta kalır; ordu, para ile güçlendirilir ve para da ekonomi yönetimi ile kazanılır. Kısacası konular hep birbirine bağlıdır. Ekonomi ne kadar güçlü ise ordu da o kadar güçlüdür.

Buna tarihten bir örnek vermek gerekirse; Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail’i yenip hazinesini ele geçirmeseydi, Memlük Devletini dize getiremezdi. Memluklardan ele geçirilen hazine olmasaydı, Kanuni Osmanlı’yı üç kıtada bu kadar güçlü tutamazdı.
Veya bir başka misal…
Cengiz Han önce Pekin’i ele geçirip, Çin’in servetine el koymasaydı, gücünün zirvesindeki Harzemşahların üzerine yürüyemezdi. Harzemşahları yıkmasa ve onun malını mülkünü ele geçirmese idi daha batıya ilerleyemezdi.

Bugün para Amerika’da… Gerilerden Çin, doludizgin yetişmeye çalışıyor olsa da, en büyük ekonomi ABD… 3 trilyon dolarlık devasa bir bütçe açığı olsa da, 23 trilyon dolarlık dev bir ekonomi… Türkiye’nin yaklaşık olarak 30 misli… Sonra Çin, sonra Almanya ve sonra Japonya… Ekonomik büyüklük sıralaması bu… Ancak bu ülkelerin hepsinin finansal altyapıları yine ABD merkezli… Finansal kayıt sistemleri ABD merkezli.

Çok yakın bir zamanda finansal yapıda köklü değişiklikler olacak, bu kesin… Şimdilerde 300 – 500 yılda çözülebildiği hesaplanan şifrelerin 2 – 3 dakikada ne olduklarını ortaya koyacak teknolojiler geliştiriliyor. 5G karşıtlığı bunun için, bu alanda yapılan çalışmalar durdurulsun diye… Dijital paralar dahil bütün finansal hesapları ve devlet sırlarının kontrolü 5G ve kuantum bilgisayarı kullanıcılarının insafında olacak. Dünya bu yöne doğru gidiyor. Yeni koronavirüsün yan etkileri, yeni bir dünya kurulmasının önü açılıyor.
500’lü yıllardaki Jüstinyen Vebası Roma İmparatorlunu parçalamıştı. 1200’lerde başlayan Büyük Veba Salgını Haçlı Seferlerini durdurdu. İspanyol Gribi sonrası da, Avrupa haritası yenilendi.
Tarihi okumak anlaşılmaz bir şifreyi çözmek gibidir. Mesela… Işığın kendisini göremeyiz, gördüğümüz ışığın çarptığı şeydir. Tarihin tekerrürü de böyle bir şeydir. Ne yapmamız gerektiği ile ilgili çok fazla şey söylemeye aslında gerek yok... Biz ne yaparsak yapalım, Haçlı zihniyeti değişmeyecektir.

Mesele, kelebeğin peşinden koşmak değil; onun size gelmesi için bahçenize iyi bakmaktır. Seyyid Kutub bu durumu şöyle anlatır: “Dünyanın en iyi hatibi, dünyanın en büyük stadyumunda, dünyanın en güzel sözleri ile hayatının en iyi konuşmasını bile yapsa, küçük bir mahalledeki İslam’ın gerçek ahlakı ile yaşayan bir aile kadar toplum üzerinde etkisi olamaz.”

Hani Ayeti Kerime buyuruyor ya… “Siz kendinizi değiştirmedikçe Allah sizin kaderinizi değiştirmez.” Hani hadisi şerif anlatıyor ya… “Neye layık iseniz, kaderiniz o olur.” İşte mesele bu.

Filanca küfürbaz mı?
Vur tekmeyi geç. Onun gibi olursan kaderin değişmez. Filanca organize şekilde yalancı mı? Hayır, bu onunla mücadele etmek için, senin de yalancı olmanı gerektirmez. Yoksa kaderin onunki gibi olur. O inandığını yaptığı için başarılı ve sen inanmadığını yaptığın için başarısız olursun.
Emri maruf, iyiliği işlemek demektir… Yaparak, söyleyerek ve kalben inanarak yapmak demektir. Nehyi münker, kötülüğü uzaklaştırmak demektir. Kötülüğü uygulayarak veya uzaklaştırmaya çalışmadan göbeğinde var olmaya çalışarak yaşamak Müslüman olan birini başarıya ulaştırmaz. Selçuk Bayraktar örneği… Faiz kullanmadı ve evini satarak hakkındaki soruşturmalara rağmen mücadele etti, çalıştı ve başardı.

Ve bazen de başarmak zorunda olmadığımız zamanlar olur… Ama yolu terk etmememiz gerekir. Yenile yenile büyüyen bir zafere inanmamak kaybetmenin başlangıcıdır.
Küfür, içimizdeki ve dışımızdaki ile tek millettir. Asıl soru da şudur? Biz tek millet miyiz, biz İbrahim gibi doğru olan yolda tek başımıza yürüyecek inançta tek kişilik ümmet miyiz?
Dolara, Amerika’ya, Avrupa Birliğine, silaha, paraya ve makama iman edenlere şöyle sesleniyor Yüce Allah: “Ey iman edenler, iman edin.”
Ettiniz mi? Ettik mi?
Analiz Gündüz Demirhan

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum