Siyaset dine müdahale etmemelidir?

Sayın Cumhurbaşkanının çıkışı yerinde. Onun işaret ettiği hususların içini doldurmak, siyasetçinin işi olmamalıdır...

Siyaset dine müdahale etmemelidir?
10 Mart 2018 - 19:04

Ülkemiz dinî hayatı bakımından iki cepheden kuşatma altında gözüküyor. Bir tarafta, sahte tarikat ve şeyhler, öbür tarafta, kendini Peygamberin vekili görme hastalığına yakalanmış fetva hocaları. 

Bu gruplar, kendiliğinden oluşan liderlik hastalığı yüzünden İslam’ı daha değişik bir mecraya çekmeye başladılar. Verilen bazı fetvaların arkasında özel olarak yönlendirici soruların olmaması mümkün mü? Ne var ki, şöhret düşkünü ve kendilerini bu yolla ispat hevesinde olan insanlar hemen bu tuzağa düşüyor ve İslam’ı abuk sabuk fetvaların içerisinde boğup bırakıyorlar.

Köy çobanını Hızır’la buluşturanından, sadece yaşadığı şehrin değil, Türkiye’nin de değil, dünyanın kutbu olduğunu ilan edenine kadar, öylesine çok şeyh üretildi ki, internet vasıtasıyla her gün vitrine çıkarılıp yeni müritler devşirebiliyorlar. Bunların yanında, kendilerini fetva makamında görüp Müslümanlara keyfiyet gömleği biçenler de ayrı bir problem halini aldı.

Allah’a ve Peygamberine tabi olmak varken, bu tür şeyhlere ve fetvacılara bağlanarak cennetten parsel alacağını sanan insanlar yüzünden İslami hayatın yapısı değişmeye başladı.

Bu yöndeki uç isimlerin çıkışlarına müdahale de çok geç kalınmıştır. Diyanet ve onun çatısı altında görev yapan, üstelik hemen hepsi de artık akademik unvana sahip Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri ile İlahiyat Fakültelerinin öğretim elemanları bu duruma seyirci kaldıkları sürece, bu gidişin vahim sonuçlarını bir süre önce gördük, gelecekte de göreceğiz, diye korkarım.

Din adamlarının geçmişte yaşadığımız bir yığın olumsuzluklardaki payları, hep onların duyarsızlığından kaynaklanmıştır. Günümüzde insanların taleplerindeki sınırlar genişledikçe, bunların aşırılığa sürüklenmemesi için uyarı görevini yapacak olan din hizmeti veren kurumlardır. Kendimizle uğraşmak yerine, ülkedeki ahlaki çöküşün çaresini bulmada birbirimize yardımcı olmalıyız. 

Bu yönde Sayın Cumhurbaşkanının çıkışını yerinde görüyorum. Onun işaret ettiği hususların içini doldurmak, siyasetçinin işi olmamalıdır. Bundan sonrası, bu hizmetin sorumluluğunu taşıyanlara düşmektedir. 

Ben, Diyanet teşkilatının o hantal yapıdan çıkarak biraz daha aktif ve verimli olabilmesi için günlük hayatta dini istismarlara karşı bir izleme kurumuna dönüşmesini ve bu tür yozlaştırıcı hususlara müdahale edecek güce kavuşturulmasını diliyorum. Değilse, sözün başında söylediğimiz bu iki uç ülkemizi telafisi zor sıkıntılara götürecektir. Unutmayalım, buna siyasetin müdahalesi, telafisi güç ve daha da ağır bir çıkmaza sürükleyebilir!

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum