BUNLAR NASIL ZENGİN OLMUŞ?

Atatürk’ü satan adamdan, devleti satan adama kadar hemen hepsinin, milyonlarca lira ile ifade edilen binalarını devletin arazilerini işgal ederek genişletmeleri, bunlardaki hak anlayışından vazgeçtik, ahlak anlayışlarının da ne durumda olduğunu göstermesi bakımından ilginçtir.

Sen kalk devletin yılların birikimi sonucu hem devlet, hem de mal sahipleri için çözülmez probleme dönüşen kaçak konumundaki meskenlere getirdiği imar barışına saldır, arkasından kendi binalarına barıştan faydalanmak için başvuruda bulun.
O da yetmesin, bu barış başvurusundan sonra da imara aykırı ilaveler yap, hatta devlet arazisini işgal et. Böyle bir karakteri neyle izah edersiniz, anlamak mümkün mü?

Bu ülkede birilerine düşmanlığı devlete düşmanlık haline getiren kör ve ilkel zihniyeti, Anadolu’nun bozkırında, Doğu’nun ve Güneydoğu’nun tarlalarında sadece emeğiyle karnını doyuran insanların alın terini sömürerek semirdiklerini ortaya dökülen bu soygun tablolarıyla daha yakından tanımış olmaktayız.

İşin ilginç tarafı, bu yolsuzlukları ortaya çıkanların tamamı kendilerine Batıcı, laik, devrimci, Atatürkçü denilen insanlardır. Kullandıkları dil ise, hak hukuk, adalet ve devletçiliktir. Şunu da hatırlatmakta fayda vardır, bunları haklı görenler bunların suçuna ortak olmak gibi bir vebalin altına da girmiş olacaklardır.
Sonuç itibariyle, üzerimizdeki karanlık ellerin piyonu durumundaki bu insanlar vasıtasıyla yeni bir toplum tipi oluşturarak, kendilerine hizmet edecek bir sosyal dokuya zemin hazırlanmaktadır. Devlet buna izin vermemelidir.
Kaynak;Muhsin İlyas Subaşı