Bu gün Kut'ül Amare zaferinin yıl dönümü.?

Erdoğan iktidarına kadar Kut'ül Amare gibi muhteşem bir zaferden heberimiz bile yoktu. Bu büyük zaferden mesleği tarih araştırmacısı olanların dışında kimse bilmiyordu.

Bu gün Kut'ül Amare zaferinin yıl dönümü.?
29 Nisan 2020 - 22:38 - Güncelleme: 30 Nisan 2020 - 19:38
llkokullarda üniversitelerde vede Ne de okul kitaplarımızda, ne Radyo ve televizyon proğramlarında, ne de gazetelerde böyle bir savaş ve zaferle ilgili hiçbir bilgiye rastlamıyordu.

Oysa İngiliz tarihçi James Morris "Britanya askeri tarihinin en aşağılık teslimi" diye tarif ediyor. Üzerinde güneş batmayan Britanya İmparatorluğuna "hasta adam" dedikleri bir dönemimizde Tarihlerinin en utanç verici yenilgisini tattırmışız ama bizim haberimiz yoktu.

Erdoğan iktidarına kadar Kut'ül Amare gibi muhteşem bir zaferden heberimiz bile yoktu. Bu büyük zaferden mesleği tarih araştırmacısı olanların dışında kimse bilmiyordu.

Allah ondan razı olsun Cumhurbaşkanı Erdoğan iktidar oldu da tarihimizin bizden saklanan kısımlarını da arşivlerden bulup çıkarttırdı ve herkesi bilinçlendirdi. Kendisi Türk olmayan daha garibi tarihçi de olmayan Emin Oktay'a yazdırılmış uydurma hikayeleri, tarihimiz diye öğrettiler bizim neslimize. Bu vesileile, vatan için, ezan için, bayrak için, namus için toprağa düşen büyün şehitlerimizi hürmetle, minnetle yadediyoruz.

İNGİLİZ ORDUSU 104 YIL ÖNCE BUGÜN OSMANLIYA TESLİM OLDU


Fotoğraf: Goltz Paşa'nın Dicle Nehri kıyısında yapılan cenaze töreni...


Fotoğraf: Goltz Paşa

Kut'ül Amare kuşatması (7 Aralık 1915 - 29 Nisan 1916), İngiliz ordusu ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen 1'inci Dünya Savaşı'nın temel muharebelerinden biridir. 1'inci Kut Muharebesi olarak da bilinir. Dicle Nehri kıyısında Kut'ül Amare şehri yakınlarında cereyan eden muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla bitti. Kut'ül Amare, Dicle Nehri kıyısında Basra Körfezi'nin 350 km kuzeyinde, Bağdat'ın 170 km güneyinde bulunan bir kasabadır. 1915 yılı nüfus sayımına göre 6500 kişi bulunmaktaydı.
Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki İngiliz 6. Poona Tümeni (Hint Tümeni) Bağdat'a ilerlemeye çalışırken 22-23 Kasım 1915'te Selman-ı Pak Muharebesi'nde yenilerek geri çekildi ve 3 Aralık'ta Kut'a sığındı.
Osmanlı 6. Ordusu'nun komutanlığına atanarak 5 Aralık'ta Bağdat'a varan Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa'nın (vesikalık fotoğraf) emriyle Irak ve Havalisi Komutanı Miralay Sakallı Nurettin Bey'in birlikleri 27 Aralık'ta Kut'u kuşattı.
İngilizler, kuşatılan birliklerini kurtarmak için General Fenton Aylmer komutasında 19.000 kişilik bir ordu gönderdiler. General Aylmer komutasındaki Tigris (Dicle) Kolordusu hücuma geçtiyse de 6 Ocak 1916 tarihli Şeyh Saad Muharebesi'nde 4.000 askerini kaybederek geri çekildi. Bu arada Miralay (Albay) 'Sakallı' Nurettin Bey görevinden alındı ve yerine Enver Paşa'nın kendisinden bir yaş küçük amcası olan Mirliva Halil Paşa (Kut) getirildi.

İngiliz Ordusu, 13 Ocak 1916 tarihli Vadi Muharebesi'nde 1.600, 21 Ocak Hannah Muharebesi'nde 2.700 askeri kaybederek geri püskürtüldü. İngilizler Mart başında tekrar taarruza geçti. Ancak 8 Mart 1916'da Sabis (Dujaila) mevkiinde Miralay (Albay) Ali İhsan Bey (Sabis) komutasındaki 13. Kolordu'ya hücum ettiyse de 3.500 asker kaybederek yine geri çekildi. Bu yenilgiden dolayı General Aylmer azledilerek yerine General Gorringe getirildi.

Osmanlı ordusu Vadi'nin yukarısındaki Hanna'da mevzilendi. Burası Dicle ve Suwaikiya bataklığı arasında daralan kuru zeminde bir geçitti. İngilizler Felahiye Muharebesini ölü ve yaralı 2.700 miktarında kayıpla kaybetti. Kut garnizonu için kurtuluş imkansızdı.

19 Nisan 1916'da 6. Ordu Komutanı Mareşal Von der Goltz Paşa, Bağdat'ta bulunan karargâhında tifüsten ölünce, yerine Mirliva Halil Paşa (Kut) getirildi.

29 Nisan 1916 General Townshend emrindeki 13 general, 481 subay ve 13.309 er ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri'ne teslim oldu. Halil Paşa, Kutü'l-Ammare zaferinden sonra 6. Ordu'ya yayınladığı mesajda şöyle dedi:

Arslanlar! Bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz

İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri, 23.000 ölü ve yaralı, Osmanlı kuvvetleri 10.000 ölü ve yaralı vermiş, 13.100 (bazı kaynaklara göre 18.000) İngiliz askeri esir alınmıştır.
İngiliz tarihçisi James Morris, Kut'un kaybını "Britanya (İngiltere) askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi" olarak tanımlamıştır. Bu yenilgi İngiliz basınında ve kamuoyunda çok büyük bir infial uyandırdı. Bunun üzerine General Lake ve General Gorringe İngiliz ordusunda görevlerinden alınmış ve yerlerine General Maude getirilmiştir.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum