ER-REZZÂK CELLE CELÂLÜHÛ.?

Yarattığı bütün mahlûkatın rızkını veren, ruh ve bedenlerinin gıdasını yaratan… Rızık, bir canlının varlıkta kalması ve gelişmesi için kendisine sunulan maddî/manevî her imkândır

ER-REZZÂK CELLE CELÂLÜHÛ.?
16 Aralık 2017 - 08:45
Yarattığı bütün mahlûkatın rızkını veren, ruh ve bedenlerinin gıdasını yaratan… Rızık, bir canlının varlıkta kalması ve gelişmesi için kendisine sunulan maddî/manevî her imkândır. Rızık verene, Razık denir.. Rezzâk, bunun fazlalık ve tekrarlama ifade eden şeklidir…
Allah’ın rızık verenlerin en hayırlısı oluşu şu sebeptendir;
O (C.C.), vereceği rızıklarda tam bir yetki ve kudret sahibidir.. Rızık hazinesi bitmez, tükenmez.. Rızkı kesme endişesi yoktur.. Verdiğini başa kakmaz.. Karşılığında bir şey beklemez..
Canlıların rızkı onların güçsüzlükleri ve acizlikleriyle doğru orantılı olarak kolaylaştırılmaktadır. Bu ilâhî gözetim, bakım ve özen yaradılış merdiveninin ilk basamağı olan anne karnından başlar. Görmekten, yürümekten, hatta ağzımızı kımıldatmaktan aciz olduğumuz o daracık âlemde en rahat ve garantili bir şekilde dokuz ay boyunca rızkımız temin edilmiştir. Yaşadığımız bu serüven bize ait istisnai bir durum da değildir. Dünyada yaşayan şu kadar milyar insanın her birisi aynı macerayı geçirmiştir. İnsan dışındaki tüm canlılar için de aynı şey geçerlidir…
O ÂLEMDE BİZİ GÖREN, GÖZETEN, BESLEYEN VE YAŞATAN ALLAH (C.C.), BU DÜNYADA BİZİ UNUTUR MU?
Dünyaya gözümüzü açtığımız anda yeni konumumuza en uygun rızkı, en kolay ulaşabileceğimiz şekilde yine temin etmiştir; anne sütü…
Bu dünya hayatı da bizim için ikinci bir anne rahmidir. Ortam ve şartlar değişse de görüp gözeten, bakıp besleyen bir ve aynıdır. Bir farkla ki; O’nu tanıma mesuliyeti bize yüklenmiştir. Bütün bu nimet ve rızıklar, ahirette mümin kullara verileceklerin numune ve gölgeleridir…
Rızık, Allah’ın elindedir. Derin hikmetine binaen rızkı daraltan da genişleten de O’dur. Bize düşen, helâl rızkı aramak için elimizden geleni yapmak; Allah’dan ise hayırlısını dilemektir.. EKMEĞİ GÖĞSÜMÜZÜN ÜSTÜNE SARSAK, MİDEMİZ DOYMAZ. KÛR’ÂN’I DA BAŞIMIZIN ÜSTÜDE TUTSAK, RUHUMUZ DOYMAZ. ONU İMAN OLARAK KALBİMİZİN EN DERİN YERİNE KOYACAĞIZ VE ÂMEL ÇİÇEKLERİ ŞEKİNDE DIŞIMIZDA MEYVE VERECEK…
Gazâlî (K.S.) şöyle zikreder; “Kulların elleri, Allah’ın hazineleridir. Öyleyse, eli bedenlerin rızık deposu; dili de gönüllerin rızık deposu olan kişiye bu sıfattan bir hisse verilmiş demektir..”
YÂ REZZÂK! BİZİ YERYÜZÜNDE SENİN İÇİN YAŞAYIP, ÖNÜMÜZE SERDİĞİN MANEVÎ SOFRALARDAN NASİBDÂR OLANLARDAN EYLE ALLAHIM! VERDİĞİN HER NİMETİ PAYLAŞANLARDAN VE REZZÂK İSMİNİN TECELLİLERİNİ YAŞAYANLARDAN EYLE BİZİ!
Rabbim mahçup etmesin… Yoldaki Doksan Dokuz Anahtar”

Ülke Postası

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum